top of page

Vitamin D [25 (OH)] Testi


D vitamini güneş ışığına maruziyet durumunda deride üretilen yağda çözünen bir vitamindir. Bağırsaklar ve böbreklerde kalsiyum ve fosfor emilimini düzenleyerek bu minerallerin serum seviyesini düzenleyerek kemiklerin güçlü ve kasların sağlıklı olmasına yardımcı olur. D3 vitamini doğal olarak çok az gıdada (yağlı balık, yumurta sarısı, tereyağı ve sığır ciğeri) ve işlenmiş süt ürünleri ile işlenmiş tahıllı gıdalarda bulunur.D2 vitamini insan vücudunda bulunmaz ve mantarlarda bulunan bir sterol olan ergosterolden sentezlenir.

Vitamin D biyolojik olarak aktif olabilmesi için önce 25-hidroksivitamin D [25(OH)D] ve daha sonra 1,25-dihidroksivitamin D [1,25(OH)2D] e dönüşür. 1,25[OH]2D (kalsitriol) steroid yapıda bir hormon olup, yüzlerce genin fonksiyonlarını düzenler ve birçok doku ve organdaki sinyal kaskadlarını tetikler. 1,5Serum 25(OH)D (kalsidiol) dolaşımdaki en stabil D vitamini olup Ultraviole ışınlarına bağlı sentez ve dietle alınımın en iyi göstergesidir.

İskelet-kas sistemindeki iyi bilinen rolü haricinde, D vitamininin diğer önemli fonksiyonları şunlardır:

a) Bağışıklık sistemi hücreleri arasındaki trafiği ve fonksiyonları düzenleyerek, enflamasyon ve enfeksiyona karşı korur.

b) Mukozal bariyerlerin vücuttaki koruyucu fonksiyonlarını artırır.

c) Hücresel proliferasyon ve apoptozisi düzenler.

d) Nöromüsküler fonksiyonları düzenleyerek, bilişsel, antidepresan ve antikonvülzan yararları mevcuttur.

e) Sekresyonları artırır ve insülinin etkisini artırır.

f) Demir metabolizması için önemlidir: kırmızı hücre yapımını artırır.

Klinik kullanım ve endikasyonları

Amerikan toplumunun neredeyse yarısında D vitamin eksikliği mevcuttur. Ciddi boyutlara ulaştığında çocuklarda raşitizm ve erişkinlerde osteomalazi meydana gelir. D vitamin eksikliği (serum 25(OH)D < 30 ng/mL), hiperparatiroidizm, osteoporozis ve kas zayıflığı/ağrısı ile ilişkili olabilir. Uzamış D vitamini eksikliği enflamasyon ve anemi, kardiyometabolik ve otoimmun hastalıklar, depresyon, nörodejeneratif/bilişsel ve uyku bozuklukları ve bazı kanserler gibi kronik durumlara yol açabilir. Daha az saptanan semptomlar kronik bel ağrısı ve başağrısıdır. Serum D vitamini eksikliğinin çeşitli sebepleri vardır:

a) Güneş ışığına maruziyetin az olması

b) Dietle alınan D vitamininin az olması

c) Karaciğer veya böbrek sorunları (primer bilier siroz gibi)

d) Malabsorbsiyon veya intestinal enflamasyona (crohn hastalığı, ülseratif kolit, pankreatik yetmezlik, kistik fibrozis, Çölyak hastalığı gibi) yol açan durumlar.

e) D vitamini eksikliğine yol açan ilaçlar (antikonvülzanlar, safra asidi arttırıcı ilaçlar, glukokortikoidler, bazı immunsupresanlar)

D Vitamini ve Otoimmun Hastalıklar

D vitamini hem doğuştan hem de kazanılmış immun yanıtları module eder ve eksikliğinde tip 1 diyabet, sistemik lupus eritematozus, Çölyak hastalığı, multipl skleroz, astım, enflamatuvar barsak hastalığı (IBD), besin allerjisi ve romatoid artrit gibi kronik otoimmun hastalıklar ile ilişkilidir.

D Vitamini ve Bağırsak Sağlığı

D vitamini eksikliği, kolorektal kanser, IBD; divertikül ve irritbal bağırsak sendromu gibi çeşitli gastrointestinal hastalıklara hassasiyeti artırır. D vitamininin bağırsak sağlığı üzerine olan önemi, birincil olarak bağırsak mukozasındaki immun modülatör fonksiyonundan kaynaklanır:

a) Pro-enflamatuvar sitokinklerin sekresyonunu inhibe eder ve enflamasyonu düzelten regülatör T hücrelerinin artmasına yol açar. Crohn hastalarında yapılan bir çalışmada; D vitamini yüksek olanlarda fekal calprotectin (bağırsak enflamasyonunun bir ölçütü) seviyesi birkaç kat fazladır.

b) Patojenlere karşı korumada yardımcı olan antimikrobiyal peptidlerin salınımını artırır.

c) Bariyer fonksiyonunu ve integritesini artırarak, sıkı bağ proteinlerinin oluşumunu artırır.

d) Bağırsak mikrobiotasının kompozisyonunu iyi yönde modüle eder. D vitamini ile ilişkili bağırsak disbiyozisi B vitamini eksikliği ve enflamasyonuna yol açabilir.

Kolorektal Kanser

a) Kolorektal kanser dünyada en sık rastlanan 3. kanserdir.

b) IBD hastalığı olan kişiler genel populasyona göre kolorektal kansere daha fazla yakalanma riskine sahiptirler.

c) Kolorektal kanserde düşük D vitamini seviyeleri hastalığın prognozunun kötü olması ve artmış mortalite ile ilişkilidir.

d) yüksek D vitamini seviyeleri, hücresel apoptozisi artırarak ve anjiogenezis ile proliferasyonu inhibe ederek, kansere karşı koruyucudur ve ilerlemeyi azaltır.

Enflamatuvar Barsak Hastalığı

a) IBD hastalarının %30'unda düşük D vitamini seviyeleri gözlenir ve bu morbidite ve hastalık ciddiyetinin artması ile ilişkilidir.

b) IBDsi olan hastalarda genel topluma göre osteopeni ve osteoporozis görülme sıklığı daha fazladır.

c) Yüksek serum 25 (OH) D vitamin seviyeleri olan kişilerde IBD hastalığı sıklığının az olması D vitamininin koruyucu ve anti-enflamatuvar rolü olduğunu düşündürmektedir.

d) Remisyon periyodunda D vitamini seviyesinin ≤ 35ng/mL oması Ülseratif Kolit hastalarında klinik replaps riskini artırır.

e) Anti-TNFα tedavisi D vitamini eksikliği olan IBD hastalarında daha az etkilidir.

Vitamin D Kesim Noktaları ve Değerlendirme

Düşük Orta derecede azalmış Optimal Yüksek

≤ 14 ng/dL 15-31 ng/dL 32-119 ng/dL ≥ 120 ng/dL

Son Yazılar

Hepsini Gör

Düşük Doz Naltrekson

Naltrekson ile ilgili bilgilerimiz genellikle Farmakoloji derslerinden kalma opiat resptör antagonisti olması kadar sınırlıdır. Şahsen, kendi branşım gereği bu tür ajanlara daha yakın olmama ve bu kon

bottom of page